Bu Blogda Ara

Ana Sayfa

2 Temmuz 2010 Cuma

Marka Sadakati Gezisi

26-27 Haziran 2010 tarihlerinde Temsa Mitsubishi tarafından Evolution sahipleri için özel olarak yapılan  bir geziye katıldım. İstanbul-Çorlu-Tekirdağ-Keşan-Çanakale rotasında şehitlikler ve Truva kenti gezildi. Ancak bu geziyi diğer gezilerden farklı kılan tarafı Evo sahipleri için herşeyin özel olarak düşünülmüş olması ve her bir Evo sahibinin tutkuyla sahip olduğu arabaları kadar bu arabaya sahip olmanın ayrıcalığını yaşaması ve özel hissetmesiydi.




C.tesi sabahı tüm Evo sahipleri belli bir yerde buluşup tanıştılar, yaklaşık 10 araba. Sonrasında herbir arabaya telsizler dağıtıldı ki gerekli iletişim sağlanabilsin. Mitsubishi-Temsa'da yetkili Yiğit önderliğinde 10 araba düştük yola. Evo'nun doğasında hız ve eğlence olduğu için tüm ekip dinamik, genç ve kaliteliydi. Kontrollü ve eğlenceli bir şekilde tüm yol şamatayla geçti. Keşanda yemek yiyeceğimiz yere gelindi ve gelir gelmez tüm yemeklerimiz soğumamış bir şekilde herbirimizin tabağında hazırdı, en hızlı Mc'ten bile daha hızlı. Herşey en ince detayına kadar düşünülmüş, geldiğimiz mekan sahibine söylenerek memnuniyetin dozu arttırılmıştı.


Keşan'ın meşhur satır kebabına ve tatlılara, meyvelere gömüldükten sonra sıra hesap ödemeye gelince ise tüm hersey Temsa tarafından karşılandı. Sonrasında ise şehitlikler rehber eşliğinde gezildi ve 5 yıldızlı otelimize yerleştik. Ve tabii bu kadar araba tutkununun bir araya gelmesi ile konuşulan konular, izlenen videolar, paylaşılan tavsiye ve modifiyeler sohbet konularının birinci sırasındaydı.


Tüm gezi boyunca müze ziyaretleri, rehberlik, feribot, konaklama, yemekler, feribottaki portakal sularına kadar herşey Temsa tarafından karşılandı. 2 sene önce de Çeşme'ye benzer bir gezi yapıldığını Sheraton'da kalındığını yine masrafdan kaçınılmadığını öğreniyoruz.

Evo sahipleri bu geziden oldukça memnun ayrıldılar.


Geriye keyifli anılar,anlatılacak ve olumlu WOM yapılacak bir deneyim, benzer zevklere sahip insanlar arasında sosyal paylaşım ve bu arabaya sahip olmanın ayrıcalığını hissettiren, marka bağlılığı ile sonuçlanan güzel bir event marketing örneği kaldı.


Tıpkı Harley'in de yaptığı gibi. Markaya öylesine bağlı bir müşteri kesimi var ki bunlar yaşam tarzı olarak kendilerine Harley Davidson tarzını seçiyorlar. Belli günlerde çeşitli organizasyonlar düzenleyerek bir araya geliyorlar. Birlikte dünya turları düzenliyorlar vb. Düşünelim; bir müşteri Harley Davidson markasını her gittiği yerde övse ve etrafına tavsiye etse markanın satışlarında nasıl bir değişiklik olur?
Şirket kendine pazarlama stratejisi olarak müşteri tavsiyelerini birinci planda tutmak, aynı zamanda müşterileri ile zaman geçirmek ve pazar konusunda birinci ağızdan bilgi sahibi olmayı belirlemiş durumda. Hem satış öncesini hem de satış sonrasını müşterilerinden gelen feedbacklere göre belirliyor, onlarla bağ kurarak marka sadakatini sağlıyor.

Harley Davidson’un kurucularından Willie Davidson’la yapılan bir röpörtajdan:

"Müşterilerinizin ihtiyaçlarını ve isteklerini anlamak için pazar araştırması yapıyor musunuz?
-Tabii ki, müşterilerimizle sürekli temas halindeyiz. Onlarla motorsiklete biniyoruz."
Pazar araştırmasının daha iyi bir yolu olabilir mi?


Günün sonu: Pazarlamada kullanılması gereken temel silahlarından birinin farklı ve olumlu deneyim yaşatmak ve bunun konuşulmasını sağlamak olduğunu yine görmüş olduk..

Hiç yorum yok: